Serenad -Zülfü Livaneli

 
     Bu harika romanı okumaya doyamadım Türkiye'nin ilk yıllarına ait bir çok hikayeyi birleştirmiş harmanlamış Zülfü Livaneli ve ortaya çoook kıymetli bir kitap cıkmıs.. Bir sürü dile çevrilmiş ... Ben çok beğendim umarım siz de okur ve seversiniz. Biraz da ayrıntı vereyim size;

      Kitap üniversitede memur olan Maya ağzından anlatılıyor. Hikayelere can veren kişi Maya. Üniversiteye yurt dışından gelen Maximilian Wagner ile arasında geçecek olan olaylardan habersizdir.

      Konu olarak Nazi Almanyası, Struma Gemisi, Scurla raporu, Yahudilere yapılan soykırım gibi tarihe damgasını vuran ve devletlerin buna göz yumduğu zamanları anlatıyor. Baş kahraman olarak  Ari bir alman olan Maximilian Wagner ve Yahudi eşi Nadia olduğunu söyleyebiliriz. Wagner’in, soykırımdan kaçarken eşini almanların eline kaptırması, ona besteledği Serenad ve eşini ellerinden kurtarmak için yaptığı birçok çalışma.

      Bu kitabı boşuna okumamış olursunuz. En azından içinizde bu konuları araştırma isteği duyar ve geçmişimizin ne kadar karanlık olaylarla kaplı olduğunu görürsünüz.

Okunmalı mı? Kesinlikle!

ARKA KAPAK YAZISI İSE ŞÖYLE :

Roman okumak istiyorsanız…
Her şey, 2001 yılının Şubat ayında soğuk bir gün, İstanbul Üniversitesi’nde halkla ilişkiler görevini yürüten Maya Duran’ın (36) ABD’den gelen Alman asıllı Profesör Maximilian Wagner’i (87) karşılamasıyla başlar.
1930′lu yıllarda İstanbul Üniversitesi’nde hocalık yapmış olan profesörün isteği üzerine, Maya bir gün onu Şile’ye götürür. Böylece, katları yavaş yavaş açılan dokunaklı bir aşk hikâyesine karışmakla kalmaz, dünya tarihine ve kendi ailesine ilişkin birtakım sırları da öğrenir.
Serenad, 60 yıldır süren bir aşkı ele alırken, ister herkesin bildiği Yahudi Soykırımı olsun isterse çok az kimsenin bildiği Mavi Alay, bütün siyasi sorunlarda asıl harcananın, gürültüye gidenin hep insan olduğu gerçeğini de göz önüne seriyor.
Okurunu sımsıkı kavrayan Serenad’da Zülfü Livaneli’nin romancılığının en temel niteliklerinden biri yine başrolde: İç içe geçmiş, kaynaşmış kişisel ve toplumsal tarihlerin kusursuz Dengesi.