mouse

27 Nisan 2013 Cumartesi

Nedir Şu Sapık Best Sellerlardan Çektiğim Yaaaaaaaa

Sevgili blogger arkadaşlarım ;

       Biliyorum bir çoğunuz bloglarınızı ve kendinizi geliştirmek açısından bol bol kitap okıuyor yazarları takip ediyor ve çeşitli mecralarda fikir beyan eden yorumlar yazıyorsunuz. 

         Biliyorum ki hepiniz okuduğunuz kitaplardan birşeyler bekliyorsunuz ki gayet mantıklı bir beklenti ve ben de aynen böyleyim.Okuma öğrendiğim günden beri aralıksız okuyorum yaklaşık 22 yıl yani 28 yaşındayım da =) 

         Son iki yılda okuduğum kadar cinsel içerikli roman hiçbir dönemde okumadım. Nedir bu arkadaş önce Grinin Elli Tonu yanılıp da aldım hem de set halinde.Yazısını da yazdım işte burada .


        Zengin adam fakir kızı seks kölesi olarak kullanmak ister fakat hiç tahmin etmediği şekilde kıza aşık olur 3kitaplık seri boyunca yaklaşık 1300 sayfa civarında 700 - 800 sayfa boyunca sapık fantazileri dallandırıp budaklandırarak anlatıyor. Tüm bu süre içinde olan tek dişe dokunur olay adamın eski seks kölelerinden birinin ona kafayı takıp zenginliğe acaip alışmış esas kızımızı onca korumanın arasında  takip edip rahatsız etmesi ve kızımızın hamile kalması oluyor. Adam sözde süper karizmatik süper seksi zilyoner vs vs vs ha tabi bu arada ayrıntılarıyla anlatılan seks aleti de kocaman. Yuh artık diyorum çünkü ben öğretmenim ve bu seriyi kendi okulumdaki öğretmen hatunların bile ayılıp bayılarak bir solukta okuduklarını ve bunu da hiç rahatsız olmadan gururla faceden twitter dan falan bangır bangır duyurduklarını gördüm .Madem pornografiye bu kadar meyillisin aç netten izle rahat rahat neden bunu aleni bir şekilde ilan ediyorsun anlamıyorum...

 S<S<S<S<S<S<S<S<S<S<S<S<S<S<S<S<S<S<S<S<S<S<S<S<S<S<S<S<S<S<S<S<S<S<S<S
      
 İkinci defa aynı hataya düştüm ve okula gelen kitapçıdan , kızların aman çok güzelmiş buuuu benim görümcem bayılmış yeniden okumuş vs nidalarına kanıp aldığım Sana Soyundum isimli sapık roman . Birde herifçioğulları best seller falan yazmışlar kapağına kol düğmesi resmi koymuşlar. Aynı b.kun laciverdi...

        Burada ki tek fark da sahnelerin hem kitabın %90 dan fazlasını kaplaması hem de daha hard olması adamın hareketlerinin kadının durumunun daha net anlatılması ve kızımızın zaten önceden zengin olması .Ha bi de iki kitapta da erkeklerimizin başına küçükken travmatik birşeyler gelmiş ama bu kitapta  kızımız da 10lu yaşlarda üvey kardeşi tarafından tecavüze uğramış olması var .

       İki kitabı da yorumlayan kitap blogu sahibi hatunlarımız ayıla bayıla hiper aşktan derin sevgiden vücutların astral birleşmesinden vs bahsetmişler ben göremedim arkadaş =((( İlk karşılaşmada hatuna ölümüne bağlanan zengin adam aşkı için seks kölesi olmayı kabul eden üniversiteli kız olayını yemedim, arada iki cümle güvenden ilişki yorumlamasından konuşmak demek derin aşkı anlatmak demek değil .

       Bu tarz yorumları yapanlar açsın bir iki dünya klasiği okusunlar Anna Karenina ya baksınlar, ne bileyim Zola falan okusunlar aşkın derinliğini anlatan Shakespeare oyunlarına bir baksınlar replikleri karakterlerin gücünü orada görsünler. Sapık arzularını da öyle ulu orta tavsiye etmesinler alın bayılın ölün diye bağırmasınlar.

                              

Türkiye de yayınlanan kapaken soldaki . Diğer ikisi sanırım yurt dışı orjinal kapaklar görsem kesinlikle almazdım.Kitapta sadece bir yerde kol düğmesi iki yerde topuklu ayakkabı geçiyor.Kalan kısımlarda adamın başı kızın bacak arasında yani ortadaki kapak daha uygun aslında.

     Birkaç alıntı yayınlayarak bitirmek istiyorum bu postu vakit kaybıma sinirliyim hem de iki kitabı da seri olarak alıp tonla para bayıldım ooooof oooofff, Sana Soyundum'dan ;


"Biriyle ilişkin var mı?" 
Soru öyle bir rahatlıkla sorulmuştu ki ne dediğini anlamak bir kaç saniyemi aldı. 
Sertçe soluk aldım. "Bu sizi neden ilgilendirsin ki?" 
Bana baktı ve bakışlarında ilk karşılaşmamızda gördüğüm şeyi gördüm yeniden -muazzam bir güç ve çelik gibi bir kontrol. İstemeden geriye doğru bir adım attım. ... 
"Çünkü seni düzmek istiyorum, Eva. Eğer önümde bir engel varsa ne olduğunu bilmek isterim."
     Karanlıkta çakan bir şimşek gibi kör edici, güzel ve gizemliydi gülümsemesi ve ben onu öyle çok istiyordum ki canım yanıyordu.
O kadar oradaydı ki. Tam orada. Bütün kusursuzluğu, yakışıklılığı ve o enfes kokusuyla. Düşüncelerim alıp başını gitti ve kendimi o takım elbisenin altındaki bedenin sertliğini, o bedenin benim bedenime değmesinin vereceği hissi, doğanın o bedene neler bahşetmiş -ya da belki de bahşetmemiş- olabileceğini hayal ederken buldum...
"Flört etmenin tanımı nedir senin için?" 
Yüzünün asılmasıyla birlikte kaşlarının arası çizgilendi. "Bir kadınla aktif olarak düzüşmeksizin geçirilen uzun sosyal zaman."
Bu adamın yanında ne aradığım hakkında en ufak bir fikrim yoktu ama istesem de ondan uzak duramayacağımı biliyordum.
Benimle bir daha sevişirse nasıl toparlanırdım ben? Peki ya sevişmezse nasıl yaşardım?
"İşimi kaybedeceğim senin yüzünden." 
"Ben sana başka iş veririm." 
Güldüm. "Ne olarak? Seks kölen olarak mı?" 
"Gayet kışkırtıcı bir öneri. Tartışalım bunu."
      Beni, sanki beni öpmek bir ihtiyaçmış gibi, öpmese delirecekmiş gibi, bir an daha bekleyemeyecekmiş gibi öpmesine bayılıyordum.
"Cidden, Eva. Memelerin mi büyüdü senin? O şeyin üstünden dışarı taşıyorlar." 
"Ben yirmi dört yaşındayım, Gideon." dedim kuru bir sesle. "Gelişmemi tamamlayalı yıllar oldu. Vitrinde ne gördüysen, aldığın da o yani." 
"Evet, ama almaya hakkı olan tek kişi ben olduğuma göre vitrini gören tek kişi de ben olmalıyım."
"Keşke bana neler yaptığını bilebilseydin. Keşke sana anlatabilseydim."
"Konuş benimle, Eva. Konuş ki ben de sana her şeyin hallolacağını söyleyebileyim."
     Bir adım yaklaşıp elini yüzüme doğru kaldırdı. Geriye çekilmemek ve gözümü korkutmuş olma hazzını ona yaşatmamak için zorladım kendimi. Başparmağını ağzımın köşesine sürüp, sonra da kendi ağzına götürdü. Parmağını emdi ve mırıldandı: "Çikolata ve sen. Leziz."
Siyah ipekten, kısa kollu, dik yakalı bir trikonun altına, kısa, kırmızı, pilili bir etek ve tokalı ayakkabılar giymiştim. Cary evde olmadığı için saçlarımı fiyakalı bir şey yerine bir at kuyruğu yapmıştım. "Beğendin mi?" "Sertleştim." Pantolonunun içinde aletini düzeltirken boğuk çıkmıştı sesi. "Seni bu kıyafetin içinde düşünerek nasıl geçireceğim ben bu günü acaba?"
      Bay Gizemli ve Tehlikeli'nin dokunuşunu hissettiğim andaki gibi bir hoş oldu içim. Nefes kesici yüzü bütün netliğiyle hafızamdaydı. Böyle insanın aklını başından alacak kadar yakışıklı olmanın yasaklanması lazımdı. Beynimde yanan devreler hâlâ tam düzelememişti.
"Seni bir başkasıyla düşünemiyorum, Eva. Yalnızca bir başka erkeğin seni benim gördüğüm gibi gördüğünü, böyle gördüğünü... ellerini sana değdirdiğini... bunları düşünmek bile beni karanlık yerlere götürüyor."
Onun beni düzmesini istiyordum, her yerde, her zaman, her şekilde...
     "Repertuvarımda romantizm olmayabilir, Eva. Ama başka şeyler var, mesela seni doyuma ulaştıracak bin bir tane yol. Göstermeme izin ver."
Bu şık ve görgülü adamın, sırtındaki takım elbiseyi atıp hayvani yanını ortaya çıkarması bütün ayarlarımı altüst ediyordu.
"Senin yemek yiyişini seyretmeye bayılıyorum" dedi. 
Ona bir bakış attım. "Bu da ne demek oluyor şimdi?" 
"Zevkle yiyorsun. Ayrıca yerken çıkardığın keyif iniltileri de beni sertleştiriyor." 
Bir omuz attım ona. "Sen zaten itiraf etmemiş miydin her daim sert dolaştığını?" 
"Senin yüzünden" dedi gülerek ve beni de güldürdü.
Karanlıktı. Onu göremiyordum ama görmem de gerekmiyordu. Onun yüzünü -kendisinin zaman zaman böyle oluşuna içerlediği o güzel yüzünü- ne kadar beğensem de beni esas etkileyen şey bana dokunuşu, kulağıma mırıldanışıydı. Sanki onun için dünyada benden başka kimse, benden daha çok istediği hiçbir şey yokmuş gibiydi.
"Seni ele geçireceğim, Eva. Sen de beni ele geçirdiğine göre buna hakkım var."
Kendimi fazla savunmasız hissederek gözlerimi kapattım. Onunla yakınlaşmayı ben istemiştim ama bu kadarı da fazla yakındı sanki. Göz gözeydik, aramızda yalnızca birkaç santim vardı ve bütün dünya etrafımızda akıp giderken küçücük bir kozaya sığışmıştık birlikte.
"Annen benim sarışın olmama şaşırmış gibiydi." 
"Demek öyle?" 
"Benim annem de şaşırmıştı. Sarışın olmama değil" diye açıkladım. "Senin bir sarışınla ilgilenmene." 
"Demek öyle?" 
"Gideon!" 
"Hımm?" Burnumun ucunu öpüp, kollarımı okşadı. 
"Ben pek senin tipin değilim, değil mi?" 
Kaşı kalktı. "Benim tek bir tipim var: Eva Lauren Tramell. O kadar."
"Sen deli misin Gideon? 
Ağzı gerildi."Ciddi bir soru mu bu?" 
"Evet. Evet, öyle. Annem de sapık gibi takip ediyor beni ve bir psikiyatra gidiyor. Senin de psikiyatrın var mı?" 
"Şu anda yok ama sen beni öyle çıldırtıyorsun ki olabilir de."
...onu giydirmenin de soymak kadar seksi olabilmesine şaşmıştım. Kendi armağanımı paketlemek gibi bir şeydi bu.
"Diktin gözlerini bakıyorsun" diye mırıldandı gözlerini ekrandan ayırmadan. 
Dil çıkardım ona. 
"Bu yaptığınızı cinsel bir teklif olarak alabilir miyiz, Bayan Tramell?"
"Zevkten aklınız başınızdan gidecek, Bay Cross."


13 yorum:

  1. Görüşlerinize saygı duyuyorum fakat bahsettiğiniz kitaplarda erotik roman olduğu belirtiliyor kapakta, yani satın almayıp okumayabilirdiniz. Yani bunu bile bile okumuşsunuz ne bekliyordunuz ki?

    YanıtlaSil
  2. Canım okuduğun için teşekkürler.Ama DR hariç hiçbir sitede kitabın erotik roman olduğu yazmıyor orada bile en üst adres satırında / dünya / erotik diye minik yazıyor, kitabın da ne arka kapağında ne iç tanıtım bölümünde romantik edebiyat dalında ödül aldığından başka hiçbir ipucu yok.Ama evet haklısın arka kapak yazısını baştan sona okusaydım sadece hoş bir aşk hikayesi değil son cümlede yazan fermuara ulaşmak için iki düğmeyi açtım kelimelerini görürdüm.Gerçi yazıyı yazarken düşünmedim değil neden başkalarının zevkini eleştiriyorum diye ama dayanamadım bitiremedim kitabı hiçbir olay yok , ağır anlatımlı seks hikayesine dönüşmeyen adamın ağzının kızın yar...ını kapatmadığı tek bölüm bile yok dayanamadım kuzum vallahiii =((((

    Dogan kitabın sitesinde;
    Orijinal adı ve dili:
    Bared To You
    İngilizce
    ISBN: 978-605-09-1313-2
    Sayfa Sayısı: 378
    Ebat: 13×21 cm
    Yayın Tarihi: Şubat 2013
    Fiyatı: 22.00 T

    Kitap yurdunda;Liste Fiyatı: 22,00 TL. Kitapyurdu Fiyatı: 17,60 TL.
    Tedarik süresi Aynı Gün Kazanacağınız puan: 36
    Çeviren: Ayşe Kaya
    Yayın Yılı: 2013
    Kitap Kağıdı
    380 sayfa
    13,6x21 cm
    Karton Kapak
    ISBN:6050913132
    Dili: TÜRKÇE
    Bu üründen 486 adet satılmıştır.

    İLGİLİ KONULAR:
    Edebiyat > Roman (çeviri)

    Milliyet Sanat;
    Sylvia Day'in romanı "Sana Soyundum", kötü bir çocukluk geçirmiş iki sevgilinin öyküsünü konu alıyor

    YanıtlaSil
  3. bu yazıyı okuyana kadar ben de düşünüyordum bu grinin 50 tonu mudur neyse onu almayı. HAklısın internet üzerinden satış yapan kitap sitelerinin hiçbirinde cinsel içerikli olduğu falan yazmıyor. bestseller falan yazıyor heryerde insan sadece meraktan bile alabilir.Ama kesinlikle vazgeçtim şuan.Yani bunun yerine daha adam akıllı bi kitap okunabilir.hem zaman kaybı hem insanın beynini bulandırıyor.Cİsellik hakkında daha fazla biligi sahibi olmak isteyenlerde eğer isterlerse bunu çok daha sağlıklı bi şekilde bulabilrler.

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Kuzuuum Grinin Elli Tonu hepten boş( üçünü okudum çünkü ben deliyim aldığım kitabı okumadan kitaplığa koyamam evime gelen herkesin ilk sorduğu soru bu kitapların hepsini gerçekten okudun mu oluyor ve ben de gururla cevaplıyorum evet sorulan tüm sorulara cevap verebilmek için hepsini okuyorum en az bir kere =)Bazılarını defalarca okudum yine de beğendim sevdim okurum tekrar tekrar )hele adamın evinde yaptırdığı bir oda var duvarda zincirler tuhaf tuhaf aletler yıkamak için lavabo vs vs vs zevk meselesi tabi ama o odadan evin tüm ahalisinin haberi var ve sözde sevdiği kızı oraya sokuyor düşünsene Evin uşağı sabah kahvaltıdan sonra kahve getiriyor sen bir saat sonra zevk odasına iniyorsun gözünün önünde ,pornolarda normal karşılanabilir ancak ama onlar en azından dürüstler yaptıkları işin adını romantizm koymuyorlar...Okuma kuzum bak günahı benim boynuma al Anna Kareninanın yeni baskılarını yada Demet Altınyeleklioğlunun Hürrem ini romantizm görürsün saf hemde temiz tertemiz ....Evimde 3 yıldır tv yok diziyi zerre izlemedim ama Hürrem e o kitap sayesinde hayran kaldım. Dost tavsiyesi sana kalan parayla da bir güzel dondurma al kendine =)))

      Sil
  4. Hislerime tercüman oldun.. Kitap blogu diye eklendiğim bütün blogların hepsini izlemeye durdurdum. Hele şu Konuşan blog turları saçmalıklarından kusasım geldi.. Üstelik bu kitaplardan birinin çekilişi bana çıkmıştı. Kitap öyle duruyor.. İçindekilerden de kusacaktım ilk 1 sayfada s.. başladı resmen.. Öğğğ

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Kitap blogları sanıyorum ki genelde romantik kitaplarla haşır neşir hatunlarımız tarafından yazılıyorlar o yüzden oralarda olması normal ve sana ilginç bir şey söyleyeyim bu kitabın en büyük fanlarından birini biliyorum o blog turlarında yönetici kendisi, bir çok kitap mecrasında adı meşhurdur, profil fotolarına yürek dayanmaz amaaaa başından ayağına hatta gözüne kadar kara çarşaflı buna rağmen blogunda yönettiği yerlerde bu kitaplara nasıl ayılıp bayıldığını yazmış ....Bu nasıl bir çelişkidir =SSSS

      Sil
    2. Enteresanmış gerçekten, Ben o konuşan blog turlarını sildim gitti, hiç işim olmaz.. Kitap okuyacağına porno izlesin konulu onlar:)

      Sil
  5. İki kitap birlikte yaklasık 1500-1600 sayfa boş okudum ,yazarken amacım polemik yaratmak değildi hatta şüpheye düştüm acaba erotik roman uyarısı vardı da ben mi görmedim diye kalktım yeniden baktım vallahi .Almayı planlayan varsa ben diğer bloglarda gördüğüm şaşaalı kelimeleri kullanmadan kitabn içeriğini yazdım iki seri de tamamen kağıt israfı yazık olmuş verilen paraya =(((( O paraya 2 kilo kontrafile marine edilmiş dana eti alınıp teflon tavada suyunu bırakana kadar pişirilip üzerine kekik ve hafif sarımsak sosu dökülerek yenebilir ve gayet de hoş olur ;))))Yanına daaaaaaaaa azıcık üzüm suyu ya da daha iyisi nar suyu oooohhhh misss Öpüyorum hepinizi hatunlar =))))))

    YanıtlaSil
  6. Gerçekten bu yazıyı yazman çok çok iyi olmuş ben hiç almayı düşünmesemde bi arakadaşım sormuştu bana bu kitap nasıl diye kitabı bilmediğim için aldırmadım ona bildiğim kitaplardan aldırdım o küçük yazıları okuduktan sonra bile kitabı okumuş gibi oldum sanki cinsellik yönünden daha masum bir kitap olsaymış güzel olabilirmiş kitap :)

    YanıtlaSil
  7. Valla sadece küçüklerde kalsa neyse yorumlarda yazdıklarım bu iki kitapta kullanılmış olan orta sertlikteki sahnelerdi ona göre varın gerisini siz düşünün. Tamam karşı değilim tabi ki herkes istediği gibi okumalı istediği gibi izlemeli amaaaa madem bu ağır erotiklik hatta lafımı sakınmayalım ağır hard pornografi meşru ise neden aynı zihnisinir insanlar daha birkaç yıl önce porno filmde oynamış diye Sibel kekilliyi tAşa tutmuş bir sürü blogda rezil etmişlerdi . O blogları takip eden liseli kızlarımız var . Onlar da okusun bol bol özensin diye mi bu kadar övüyorlar anlamadım . Allah sonumuzu hayır etsin. Ha bu arada bu eleştirilerim yüzünden bende kendimi rahibe gibi hissettim ama öyle değilim emin olun gayet açık fikirle bir insanım . Yine de son olarak edebiyatımızda bu kadar erotizm girmese iyi olur bence .....

    28 Nisan 2013 Pazar tarihinde martrys adlı kullanıcı şöyle yazdı:

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. bence sonuna kadar haklısınız lafım yok :)

      Sil
    2. Sende süpersin arkadaşım =) Benim de buna diyecek lafım yok =)))

      Sil
  8. Merhaba Zuzu. Yorumuna geç cevap verebildim. Onu da hızlı hızlı yazmak zorunda kaldım. Belki sana ulaşmamıştır diyerek buradan da haber vereyim dedim. Öncelikle postunu ve yorumlarını okuduğumu bilmeni isterim. Kitapları bu kadar sevmen çok hoşuma gitti.Ben de kitap bağımlısı biri olarak postunu özellikle sevdiğimi söylemek isterim.Gelelim kitaba. Grinin elli tonuyla ilgili olarak benim görüşüm üstteki yorumlara nazaran daha farklı. Hiç kimse dramatik bir filmi- çok ağladım ama bu kadarı da olmaz ki diye kötülemez veya bir korku filmi bu kadar da korkutur mu, çok ürktüm diye kötülenmez.Ör: Yaprak dökümü dizisi.Bu dizide dram, felaket hiç eksik olmaz. Aileler dağılır, oğul hapse girer, kız kötü yola düşer, felçler iner vs vs. İzleyen insanın psikolojisi şaşar.Dünya başına yıkılır. Dizi reyting rekorları kırarken kimse çıkıp böyle dizi olur mu? insanları umutsuzluğa sürüklüyor demez. Çünkü o dizinin türü budur. İzleyen komedi beklemez. Ama konu erotik bir içeriğe gelince daha soft olsaydı güzel kitaptı, liseli kızlarımıza kötü örnek oluyor denir. Bak işte bunu anlamak zor :) Ağır bir içeriği başka bir şeymiş gibi okuyucuya satmak ticaret ahlakına sığmaz. Fakat ben kitabın üzerinde -Erotik Roman_Yetişkin okurlar için-ibaresini gördüm :) Bu kitabı almak da, okumak da, beğenmek de gayet normal. Kimse seri katillerle ilgili kitap okudu diye seri katil olmaz. Liseli kızları doğru yoldan çıkaracak tek şey kitaplarmış gibi davranmak da kendimizi kandırmak olur. Erotik içerikli bir kitaba ama bu erotikmiş diye kızmak da olmaz...diyor ve kaçıyorum. Görüşmek üzere:)

    YanıtlaSil

Related Posts Plugin for WordPress, Blogger...